Mittwoch, 22. Juni 2016

Baskılı kurdele yapımı

Bugün size baskılı kurdelenin nasıl yapıldığını anlatacağım. Zor bir işlem değil ama oldukça dikkat ve zaman isteyen bir işlem.
Gelelim malzemelere...
💖 Kurdele
💖 Transfer kağıdı
💖 makas
💖 ütü 

İlk olarak transfer kağıdı temin edin. Benim bulmam epey bir zor oldu, sonunda bir kirtasiye de buldum. Koyu kumaş ve açık renk kumaş için iki farklı transfer kağıdı vardı. Ben açık renk kumaş için olanı tercih ettim. Word programı üzerinden yazmak istediğiniz yazıyı yazın, boyutunu ve yazı şeklini belirleyin. Daha sonra kopyala yapıştır yaparak tüm sayfayı istediğiniz metin ile kaplayın, maksat transfer kağıdının her bir köşesini kullanmak ve ziyanlık etmemek😄 Daha sonra transfer kağıdığını yerleştirin ve çıktı alın. Burda önemli olan yazıların ters çıkması. Bunu çıktı ayarlarından ayarlabilirsiniz. 

Sonra ister maket bıçağınla ister makasla şerit halinde kesin. Ben makası tercih ettim, zamansızlıktan dolayı çok dikkatli kesemedim biraz stres oldum. O yüzden diyorum ya bolca zaman ayırın baskılı kurdele yaparken diye 😊



Gelelim asıl işleme... 
Benim kurdelem satendi, dolasıyla ilk hatamı kurdelemi ütülerken yaptım. Karışık diye biraz ütüleyim dedim ütünün ısısını ayarlamadım ve kurdelemin bir kısmını yaktım. Sonra panik oldum kurdelenin üstüne kestiğim transfer kağıdı koydum iki kere üstünden geçtim baktım yapışmıyor, kurdelenin tersini denedim yine yapışmadı. Sonra tekniğini buldum. Şerit halinde kestiğim transfer kağıdının kenarlarını da biraz kestim. Ütünün buharını tamamen kapatmanız lazım, sadece ütünün sıcaklığıyla ileri geri yapın. Defalarca yapmanız lazım özellikle uçlarına. Sonra dairesel hareketlerle ütüledim, yetmedi tüm kuvvetimle bastıra bastıra ütüledim. Uçları kalkmayınca yapıştığını anladım. 2-3 dakika soğumasini bekledim.


Ve soğuduktan aonra dikkatlice transfer kağıdını çektim...


Her transfer kağıdı aynı mı bilmiyorum ama benim aldığım transfer kağıdının içinde ütüleme kağıdı çıktı. Transfer kağıdını çıkardıktan sonra yazının üstüne o kağıdı koyup tekrar ütüluyoruz. Böylece yazı tam kumaşa oturuyor. Benim aldığım transfer kağıdın kullanım talimatın da  fırın kağıdı da kullanabilceğimiz yazıyor. Ama ben bu konuda pek emin olamadım bu yüzden hepsini ütü kağıdıyla ütüledim.


Bu son işlemdi ve sonuç....
Nişan kurdelem hazır. 

Toparlamak gerekirse...
💖 Zaman, emek, sabır isteyen bir işlem
💖saten kurdele işinizi zorlaştırcaktır
💖Buharsız ütülemeyi unutmayın
💖ve son olarak "amannn ben uğraşamam, yok mu bunları yapan?" diye soran varsa, bu işi yapan çok. Onlar direk baskı yapıyor ve tabii daha kusursuz duruyor. Ama insanın kendi ellerinle hazırlaması da bir başka oluyor.


Montag, 20. Juni 2016

Evlilik teklifi fikirleri

Bu yazım biraz erkeklere yönelik olacak. Tabii evlilik teklifini kendi yapmak isteyen çılgın gelin adayları da bu fikirleri değerlendirebilir yada sevgilinize bir mesaj vermek için bu yazıyı ona gönderebilirsiniz.
Gelelim nerden bu konuya geldiğime...
Erkek arkadaşım evlilik teklifin de bulunmak istiyor ama aklında tam net bir fikir yok. Bende düşünmeye başladım, nasıl bir evlilik teklifi hoşuma gider diye. Aklıma öyle güzel fikirler geldi ki, paylaşmak istedim. Belki de fikirlerim birilerine yardımcı olur. 
Gelelim evlilik teklifi önerilerime....

❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

1.) Piknik sefası
Kulağa çok kilişe gelebilir ama teklif ediceğiniz kişi için beklenmedik bir sürpriz olabilir. Çoğunlukla evlilik teklifi şık bir resturanta yapıldığından, piknikte teklif alcağını sevdiğiniz kişi ihtimal vermez. Gelelim nasıl teklif edeceğinize...
Bol çimenli bir yere gidin bir ağac gölgesin de piknik örtüsünü çimenlerin üzerine serin. Piknik çantasını siz hazırlayın ve sofrayı siz kurun. Yiyin için o anın keyfini çıkartın sonra bir an "aaa sepeten karpuzu çıkarmayı unuttum, sen çıkartır mısın?" diyin. Karpuz bir misal di ama mutlaka sepetden birşey çıkartmasını isteyin, çünkü siz sepetin en dibine "benimle evlenirmisin" diye bir kağıt yapıştırdığınız. Sevgiliniz sepetden istediğiniz şeyi çıkartığında, yazıyı görecek ve şaşkın şaşkın bakarken, siz yüzüğü çıkarın. Hem uygun hemde oldukça etkili bir teklif olucaktır.

❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

2.) Balık teknesi
Hani o lezzetli ekmek arası balık satılan sevimli tekneler var ya, işte orası da evlilik teklifi için uygun bir yer. Öncelikle balık teknesi ne çok büyük nede çok küçük olmalı ve her ikiniz de balık ekmeği çok seviyor olmanız gerekiyor. O tekneyi birkaç saatliğine kiralayın. Denize açılmasınız da olur, yeter ki sizden başka birileri olmasın. Önceden geminin sadece ön kısmını balonlarla, güllerle, fiyonklarla süsleyin birde güzel bir masa hazırlayın. Sadece ön kısmı diyorum çünkü önünden geçerken başta sevgiliniz olmak üzere kimse evlilik teklifini farketmemeli. Sevgilinizle sahilde yürürken, " karnım acıktı, gel şurada balık ekmek yiyelim" diyin ve ellinden tutup tekneye götürün. Sevgiliniz ilerdikçe sürprizi görecek ve şok etkisi yaratcaktır. Güzel güzel romantik yemeğinizi yiyin sonrasında evlilik teklifi ile noktalayın.

❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

3.) Takip
Bu birazdaha gizemli bir evlilik teklifi olcaktır. Sevgilinizin evin kapısından itibaren güller koyun ve o gülleri takip etmesini sağlayın, bunu bırakacağınız bir not ile yapabilirsiniz. O gülleri takip ederek taksiye binmesini sağlayın. Yol boyunca mesela sokak lambalarına levhalar asın "sürprize 1000 metre kaldi", " seni seviyorum" gibi şeyler. Camdan baktıkca heyecanını daha da körüklicek şeyler yazmaya çalışın.  Siz ise bir sahilde kumların üzerinde onu bekleyebilirsiniz yada orman da bekliyor olabilirsiniz veya sizin için özel biryer varsa orda bekleyebilirsiniz orası size kalmış. Ama çok uzak olmaması tavsiyemdir  çünkü bu sefer heyecan gider yerini sabırsızlıktan ötürü sinir alır. Sevgiliniz geldiğinde sizi kalp şekilinde dizilmiş mumların içinde görsün. Fazla bekletmeden teklifi edin, evet cevabını alınca da kalabalık arkadaş grubunuz ortaya çıkıp konfeti patlatsınlar ve yüksek sesli müzik açsınlar. Sanki minik bir düğün provası gibi doya doya eğlenin.

❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

Bende daha fikirler bitmez ama şimdilik bu kadar. Belki ilerleyen zamanlar da tekrar evlilik teklifi fikirlerini sizlerle paylaşırım.
Sevgi ile kalın...

Sonntag, 19. Juni 2016

Cilt bakım önerileri....

Gelelim cilt bakım önerilerine...
Sağlıklı ve ışıltılı bir cilde sahip olmak aslında o kadar da zor değil.
Cildiniz için doğru ürünü seçmeniz ve düzenli bakım yapmanız yeterli olcaktır.
Gelelim önerilerime...

Herkesin bildiği gibi makyajlı yatmak, cilde son derecede zarar veriyor. Biz uyurken cildimiz kendini yeniliyor ama makyajlı yatığımızda cildimiz kendini yenileyemiyor ve tüm gözeneklerimiz makyaj kalıntılarından dolayı tıkanıyor. Gözeneklerimiz tıkanınca sivilce ve siyah noktalar oluşuyor.
Çok yorgun ve uykusuz olsanız bile en azından makyajınızı temizleyin ve eğer cildiniz kuruysa nemlendirci uygulayın.

Cilt temizleme o kadar da zor bir işlem değil, piyasada bir çok cilt temizleme toniği var, herangibi birini kullanabilirsiniz.
Ama ben kimyasal ürün sevmediğimden ve her zaman ilk tercihim doğal ürünler olduğundan tonik yerine saf gülsuyu kullanıyorum. Gülsuyu 100% doğal olmasına özen gösterin içinde alkol, renklendirci gibi kimyasal olmamasına özen gösterin.
Gülsuyunu bir pamuğa dökün ve cildinizi temizleyin. Cildinizin rahatladığını ve ferahladığını hissediceksiniz. İlk haftalarda daha doğrusu cildiniz alışana kadar ufak sivilceler çıkabilir. Ama sonrasında antiseptik özelliğinden dolayı sivilce ve siyah nokta oluşumu minimuma indirir, pürüsüz bir cilde sahip olmanıza yardımcı olur. Ayrıca zamanla yüzünüzde ki ince çizgilerin azaldığını farkediceksiniz.
Benin tavsiyem özellikle bu sicak havalarda gülsuyunu buzdolabında muhafaza etmeniz. Soğuk olarak cildinize uyguladığınızda etkisi daha belirgin oluyor ayrıca çok daha ferahlatıcı olmaktadır.

Cildimizi temizledikten sonra cildinizi nemlendirmeniz lazım, özellikle kuru bir cildiniz varsa nemlendirmeyi aksattığınız da pul pul dökülmeler meydana gelir, kızarıklar oluşur ve kaşıntı başlar.
Her daim cilt bakımıma özen gösteren biri olarak, yaklaşık bir ay önce kullandığım ürünün içinde kullanılması tavsiye edilmeyen kimyasal madde görünce, yeni bir nemlendirci alana kadar iki hafta boyunca yüzüme hiçbir nemlendirci uygulamadım. Sonuç olarak cildim kırıştı, döküldü çok kötü oldu. Sonrasında benim için fiyatı oldukça yüksek olan bir ürün almak zorunda kaldım. Birazdan hangi üründen bahsettiğimi detaylıca yazıcağım...

Cildinizi nemlendirmek için bir çok seçeneğiniz var...
1.) Bakım yağları
 özellikle kuru ciltler için faydalı. 
Bitkisel saf yağ mı yoksa kozmetik yağlar mı orası size kalmış. Ama benim tavsiyem doğalıktan yana olmama rağmen, kosmetik yağlar. Bitkisel saf yağlar kuru ciltlerde ilk başlarda iyi gelebilir ama devamlı kullanım sonrasında gözeneklerinizi tıkayabilir. Ayrıca bitksel yağları cildimiz çok zor emdiğinden, yüzümüzün değdirdiğimiz her yere yağ bulaşabilir. Kosmetik bakım yağları çabuk emiyor kullanım açısından çok daha rahat. Ben Bi-Oil kullanıyordum. Çokta memnundum yıllardır kullandığım bir üründü ama son altı aydır paraben, parafin ve mineral oil takıntımdan ötürü kullanmayı bıraktım. Mutlaka birkaç kimyasal daha vardır zararlı olan  ama ben bu üç madde üzerine yoğunlaştım ve  bir ay önce Bi-Oil içeriğini okuduğumda mineral oil bulunduğunu oğrendim. Ökolojik testlerden de orta notu alınca kullanmayı bıraktım.
Ama hala atmaya kıyamadığım bir bakım yağı.

2.) Kremler
Her cilt tipine uygun krem bulmak mümķün.
Eczanelerde, kozmetik mağazalarında, aktarcılarda bir çok ürün bulmak mümkün.
Ben kosmetik mağazalarından almayı tercih ediyorum ama eczanelerde satılan kosmetik ürünleri de cazip gelmiyor değil. Vucudunuza sürdüğünüz krem ile yüzünüze uyguladığınız krem farklı olmalı.
Kosmetik mağazasına gittiğimde hep kendim seçiyordum ama bu sefer deri döküntüsünden ötürü uzmana danıştım. Bana parabensiz parafinsiz bir krem önerdi anna yake marka sensible serisinden doğal mineral özlü. Yüzüme sürdüğü an bir rahatlama ferahlık oldu ve iyice emmedikten sonra cildim yumuşacık oldu. Hemen almaya karar verdim nerden bilcektim bu kadar pahalı olduğunu 😊 mecbur aldım ama içime de oturdu. Her zaman uygun ve etkili kosmetikten yanaydım, gerçeği hala bu fikrim değişmiş değil. Sensible dediğime bakmayın yüksek alerjik yazıyor üstünde .
O yüzden almadan önce deneyin, yanma kızarma oluyorsa almayın, yüzünüzü hemen silin. Hergün leblebi büyüklüğünde uyguluyorum. Faydası oldu, evet ama birdaha alır mıyım? Almam daha uygun fiyata aynı etkiyi göstericek bir yüz kremi bulcağımı inanıyorum. Vucud kremi olarak Rossmann'ın kendi markası olan alterra ürününü kullanıyorum. Portakal-yoğurtlu vucud kremi güzel kokuyor ama zor emiyor. İçinde zararlı kimyasal yok hatta içinde ki portakal özünün bile organik olduğunu yazmışlar, o yüzden varsın zor emsin.
Öyle cildimde onu kullanınca mucize olmadı ana fiyatına göre gayet iyi.

3.) Vitamin ampulleri
O minik, tek kullanımlık ampulleri henüz kullanmaya başlamadım. Yakın zamanda kullanmaya başlamak istediğim için epey bir zamandır araştırıyorum. En çok bilinen ampul vitamin E'li ampul. Içinde tek bir vitamin bulunan ampul de bulmak mümkün, birçok vitaminlerden yağlardan oluşan kokteyl ampullerde mevcut. 
Rossmann da çeşit oldukça fazla fiyatlarıda uygun. Benin gözüme kestirdiğim Schaebens marka perfect skin ampulleri. Vaadleri oldukça yüksek deneyip görüceģiz. 
Nasıl uyguladığında gelirsek, ampulun ucunu kırıp parmak uçlarınızla yüzünüze uyguluyorsunuz. 

Güzel bir cilt içim yapabilceğiniz diğer öneriler:
♡ Uykunuza özen gösterin, çünkü uyurken cildimiz yenileniyor. 
♡ Sürceğiniz kremi, ampulu veya bakım yağını cildinize masaj yaparak sürün. Özellikle kırışıklarınızın bulunduğu bölgelere parmak uçlarınızla dairesel hareketler yaparak baskı yapın. Kisacası parmaklarınızla ütüleyin. Mimik çizgileri hemen yok olduğunu göreceksiniz ama tabii bu işlemi dakikalarca yapmak şart.
♡ haftada bir kendi cilt tipinize uygun maske uygulayabilirsini. Maske tariflerini ilerleyen günlerde paylaşacağım.
♡ Vucudunuza ayrı, göz çevresine ayrı, yüzünüze ayrı nemlendirci uygulayın. Ama Gülsuyunu gözlerinize de uygulayabilirsiniz böylece gözaltı morlukları da hafifler.
♡ Daha önceki yazımda da belirtiğim gibi beslenmenize özen gösterin. Sigara, kofein, alkol den uzak durun.

Samstag, 18. Juni 2016

Saç bakım önerileri...

Dün güzel bir cilt için beslenme önerilerini sizlerle paylaşmıştım.
Bugün ise yüzeysel bakım önerilerim olacak.
Cilt bakım önerilerine geçmeden önce, saç bakım önerileriyle başlamak istiyorum...

1.) Saçların çabuk uzaması için...
Bundan seneler önce uzun saç takıntım iyice artmıştı ama saçlarım çok ince teli olduğundan uzaması epey zaman alıyordu.
Bu yüzden saçlarım en fazla omuz izasında uzuyordu. Birgün Urla ya gittim sirf zeytin ürünleri satan bir esnaf vardı, doğal defne yapraklı zeytinyağ sabunu önerdi. İlk kullanımda saçımı taramakta çok zorlanıyordum, bildiğiniz keçe gibi oluyordu, saçlarımın uçlarına saç kremi sürmeme rağmen. Daha sonra kullandıkça saçlarım sabuna alıştı ve oldukça iyi geldi. Saç dökülmem azaldı, saç tellerim kalınlaştı hatta sönük saçlarımdan kurtulup kabarık dolgun saçlara kavuştum. 
Zeytinyağlı sabunu her yerde bulmak mümkün ama önemli olan doğal organik sabunu bulmak. Bunu en kolay renginden anlayabilirsiniz hakiki zeytinyağlı sabunun rengi krem rengi tonlarında oluyor, yeşil ve saydam bir sabunu organik sabun diye satarlarsa inanmayın :)
Sabunla yıkayınca iyice durulamak şart, çünkü şampuan gibi kolayca çıkmıyor. Kokusu rahatsız edici değil bana göre ama buda benim zeytinyağını çok sevmemden kaynaklanıyor olabilir. Zaten saçınızı iyice yıkarsanız koku da kalmıyor. Daha önceden de belirtiğim gibi saçlarınızın sadece uçlarına saç kremi sürebilirsiniz. 
Bunun yanında ilk haftalar, haftada birkere sonra ki haftalar iki haftada bir kere, saçlarıma zeytinyağı, badem yağı ve susam yağını karıştırıp saçlarımın heryerine sürüp bekletiyordum birkaç saat, sonrasında güzelce yıkıyordum. Birde saçlarıma özel günler hariç, hiçbir şekilde saç spreyi, fön, düzleştirci, maşa tarzı kullanmadım. Saçlarımı yıkadıktan sonra örüyordum o şekilde kurumaya bırakıyordum.
Bu şekilde uzamayan saçlarım eylül ayından hazıran ayına kadar belime kadar uzamıştı.
İstediğim uzunluğa gelince sabun kullanmayı biraktım, aynı şekilde bakım yapmayı da bıraktım ama kullanımı bırakınca saçlarım ince telli haline geri döndü. Buda bazı şampuanların içinde bulunan kimyasal maddelerden kaynaklı.

2.) Saçların gürleşmesi ve parlaması için...
Bunun için hindistan cevizi yağını kullanabilirsiniz, kokusuda gayet hoş. Tek sorun diğer yağlar gibi akıcı kıvamda olmaması. Hindistan cevizi beyaz katı bir yağdır, ısıtılınca akıcı bir kıvam alıyor.
Saçlarınıza uygularken avuçlarınızın arasında eritip saçlarınıza sürebilirsiniz.
Tabii piyasada maalesef sahte hindistan cevizi yağları da mevcut. Az miktarda hindistan cevizi yağı koyup, bol miktarda vazelin koyuyorlar. Hakiki hindistan cevizi olup olmadığını kokusundan anlayabilirsiniz, çünkü gerçek hindistan cevizi yağı buram buram hindistan cevizi kokuyor, hatta gezdikce evin içinde tüm eve yayılıyor. Sahteler de ise ilaç kokusu gibi bir koku oluyor veya çok az hindistan cevizi kokusu oluyor. 
Diğer bir seçenek ise argan yağı, hatta saç şekilendirme içinde kullananlar var. Ben hiç denemedim. Güzel ve pahalı bir yağdır. Ucuz argan yağı görürseniz muhtemmelen sahtedir.
Benim en çok tercih ettiğim yağ ise zeytinyağı. Saç derim çok kuru pul pul dökülüyor, zeytinyağını saç diplerime sürer sürmez diplerim rahatlıyor, kabuklar arınıyor. Tüm saçlarıma uyguluyorum, böylece saçlarım nemini geri kazanıyor, yumuşacık, canlı ve parlak görünüyor.
Son iki aydır zeytinyağının içine bir diş sarımsak ezip koyuyorum. Özü içine geçene kadar bir saat kadar bekliyorum sonra saçlarıma uyguluyorum. Saçlarımın gürleşmesine ve yeni saçlar çıkmasına yardımcı oluyor. İyice yıkadıktan sonra hiçbir koku saçınızda kalmıyor.

Hangi yağı kullanırsanız kullanın düzenli kullanmaya özen gösterin haftada bir, on günde bir hatta sonrasında iki haftada bir kullanmanız yeterli olcaktır. Saçınızda minimum bir saat beklettin. En önemlisi iyice durlayın, iyice yıkadığınızı sanıp saçlarınızı kurutuğunuzda bazı kısımların ıslak gibi durduğunu farkedersiniz eğer, saçınızdan yağ tam olarak çıkmamış demektir.

3.) Kırılgan saçlar için...
Eğer saçlarınız kırılmaya çok müsaitse mutlaka badem yağı kullanın.
Badem yağı sırf kırılmayı önlemiyor aynı zamanda düzenli kullanımda onarıyor. Sadece uçlarına sürmeniz yeterli olcaktır.

Genel olarak sağlıklı saçlar için yapmamız gerekenler:
♡ kimyasallardan uzak durun, şampuanızı ve saç kreminizi ona göre seçin. Organik bitki özlü, içinde çok az kimyasal bulunan şampuanları tercih edin ve saç kremini kesinikle diplere sürmeyin, sadece uçlara uygulayın.

♡ Saç boyası saça en çok zarar veren şeylerden biridir, boyanız bitkisel olmasına özen gösterin.

♡ Fön, düzleştirci, maşa, jöle gibi şeyleri sürekli kullanmayın. Saçınızı örerekte şekil verebilirsiniz.

♡ Saç derinize masaj yapın, kan dolaşımını hızlandırırsanız. Böylece saçlarınız daha canlı görüncektir.

♡ Ve son olarak bakım yapmayı ihmal etmeyin.

Yarın da bu konu hakkında devam edeceğim ama bu sefer güzel bir cilt için tavsiyelerim olacak...

Freitag, 17. Juni 2016

Güzel bir cilt için beslenme önerileri


Özel günlerin yaklaşmasıyla birlikte,
cilt ve saç bakımına daha bir özen gösterir olduk. Haksız da değiliz...
Nişan, Kına ve Düğün gibi özel günlerimiz de ışıldamak, güzelliğimizle dikkat çekmek isteriz. 
Tam da bu konu hakkında bir kaç güzellik önerilerim olucak...

Öncelikle güzel ve sağlıklı bir cilt için içimizi temizlememiz lazım. Bu yüzden cilt dostu besinleri tüketmekte fayda var. Bunlar hangi besinler mi? Bitter çikolata, Ispanak, Kereviz, Havuç, Domates, Ahududu, Böğürtlen, Çilek, Kiraz, Elma başta olmak üzere bir çok sebze ve meyve. Özellikle Zeytinyağ ile pişmiş sebzeler cilt sağlığı için faydalıdır. Besinler de bulunan A, B, C ve E vitaminleri cilt sorunlarını ortadan kalkmasına yardımcı oluyor. 
A vitamini yaşlandırma geciktirci özelliği vardır ve tüm turuncu, sarı, yeşil sebzelerde ve yumurtada bulunmaktadır.
B vitamini akne problemine karşı oldukça faydalıdır. Tam tahılı ürünlerde, tavuk, balık, hindi gibi besinler de bulunur.
C vitamini antioksidandır. Greyfurt, limon, kivi, portokal, çilek, domates, kırmızı biber, lahana gibi besinler de bulunur.

Cilt güzelliğini destekleyen bir çok  bitki çayı var ama en etkili bitki çayları yeşil çay, böğürtlen çayı ve papatya çayıdır. 
Yeşil çay güçlü bir antioksidandır, ayrıca kilo vermeye de yardımcı olur, eğer kronik bir rahatsızlığınız varsa yeşil çay kullanmadan önce doktorunuza danışın.
Böğürtlen çayı cildinizi gerginleştirir.
Papatya çayı benim favorım çayımdır. Deri döküntüsü meydana gelen ciltler de, döküntüyü hafifletir. Ayrıca rahatlatıcı özelliği vardır, buda o geçirceğiniz stresli günlerin gerginliğini minimuma indirir. 

Tabii bol bol su tüketmeyi unutmuyoruz. Cildimizin elastik, canlı ve ışıl ışıl olmasını istiyorsak, yeterince su içmemiz lazım.
Ama sizde benim gibi su içmeyi sevmiyorsanız veya fazla kilolarınızdan şikayetiniz varsa, kendinize detoks suyu hazırlamanızı tavsiye ederim. Internete çesitli detoks tarifi var ama faydasını gördüğüm ve tatları da oldukça lezzetli olan üç tarif paylaşıcağım...
1.) Elma-tarçın: Bir yeşil elmayı dilim halinde doğrayın, birtane de çubuk tarçın 1 litre suyun içine koyun. Minimum 4-5 saat buzdolabında bekletin, gün içerisinde tüketin. Bu içecek zayıflamanıza yardımcı olcaktır.
2.) Çilek-Nane: 8 tane çileği ortadan bölüp 1 litre suyun içine koyun biraz nane ekleyin ve buzdolabında 4-5 saat beklettin. 
Çilek oldukça düşük kaloridir, ayrıca vitamin deposudur, güçlü bir antioksidandır. Cildi güzelleştirir. Kanserojen hücrelerini uzaklaştırır. Yağ toksinleri  vucudumuzdan uzaklaştırır. Tadı da çok lezzetlidir.
3.) Salatalık-Limon-nane: birtane küçük salatalığı yuvarlak yuvarlak doğrayın, yarım limonu da aynı şekilde doğrayın biraz nane ile 1 litre suyun içine koyun. Minimum 4-5 saat buzdolabında beklettin. Metabolizmayı hızlandırır, yağ yakımına yardımcı olur ve ferahlık verir.

Eğer kronik rahatsızsanız doktorunuza danışın.

Gelelim şimdi neleri hayatımızdan çıkartmamız gerektiğine...
Sigara, alkol ve kofein tamamen hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Bunlar cildimizin nemini azaltan şeyler.
Ayrıca akne ve sivilce problemi yaşamak istemiyorsanız, solgun görünmek istemiyorsanız pastırma, sosis, sucuk, cips, kızartma, hamur işleri, fast-food, aşırı miktarda kahve ve katkı maddeli gıdalardan uzak durmak lazım. 

Bunlar sağlıklı bir cilt için içten yapabilceğimiz önerilerdi. Yarın dıştan yani yüzeysel yapabilceğimiz önerileri sizinle paylaşcağım...

Donnerstag, 16. Juni 2016

Tatlı telaşla başa çıkmanın yolları...

Zaman geldi cattı...
Aylarca, yıllarca hayallerini süsleyen o ilk adıma sayılı günler kaldı...
Telaş, stres, heyecan almış başını gidiyor.
Aklında bir sürü soru işareti, "Aileler anlaşcak mı?", "Nasıl yetiştirces onca şeyi kısacık zamanda?", "ya stres heyecanımızın önüne geçerse?".
Bu tür sorular ve daha fazlası insanin beynini kemirir. Nerden mi biliyorum?
Yıllardır uzaktan ilişki yaşayan bir çift olarak hep o günün hayalini kurduk. Şimdi ise gün sayıyoruz. Tanışma, isteme, nişan hepsi 2-3 hafta içinde olmalı, çünkü sonrasında yine araya mesafe girecek.
Özellikle "Aileler anlaşcak mı?" ve "Nasıl yetiştirces?" soruları beynimizi çok yordu.
Gün geldi düşünmekten başıma sancılar girdi. Ders çalışmama engel olcak kadar, bitkinleştim... halsizleştim...
Sonra düşündüm, " sen şimdiden böyle davranırsan, o gün geldiğinde napcaksın?"
Sonra bu telaşla, stresle başa çıkmanın yollarını buldum. İşe de yaradı, tamam hala düşünüyorum ama bu sefer düşünürken kendimi iyi hissediyorum ve hatta ders çalışırken motive oluyorum.
Gelelim stresle, telaşla başa çıkmanın yollarına...

○ Eğer söz-nişan arasında ki zaman oldukça    az ise, bir takım hazırlığınızı sözden önce      yapın. Mesela Nişan tepsisi,
   Nişan hatıralıkları, aksesuarlarınızı
  önceden alın veya yaptırın. Özellikle
  sosyal medyadan yaptırcaksanı 10-15
  gün öncesinden sipariş vermenizi
  öneriyorlar. En azından bazi detaylar    hazır olduğunu bilmek insanı rahatlatıyor.

○ Nişan elbisenizin modelini, saç
   modelinizi, alyans modelini interneten
   araştırın ve beğendiklerinizi kayit edin.
   O gün gelip çatığında kararsızlıkla vakit
   kaybetmemiş olcaksınız.

○ Nişan mekanı için de internet den
  araştırma yapın, yapmayın demiyorum.
  Ama unutmayın düğün sezonu açılıyor ve
  o beğendiğiniz mekan dolu olabilir ve siz
  başka yerde hatta en kötü ihtimalle evde
  Nişan töreni yapmak zorunda
 kalabilirsiniz. O yüzden balonlar, gül
 yaprakları ve diğer süsleri hazırda
 bulundurun ve her ihtimalle karşı  hazırlıklı olun. Bu sizin rahatlamanıza
 sebep olcak, "aman varsın orası olmasın
 ben malzeme aldım her ortamı çiçek gibi
 yaparım" düşüncesi oluşcak aklınızda.

○ Cilt bakımına özen gösterin. Mesela
  cildinizi gül suyu ile silmek hem cildinizi
  rahatlatcak hemde zamanla cildinizi
  güzelleştircek. Tabii ardından cildinizi  nemlendirmeyi unutmayın.

○ Stresle başa çıkmak için bitki çayı tüketin.
   Ben Papatya ve Rezene tercih ediyorum.

○ Temiz havada bol yürüyüş yapın.

○ Alışverişe çıkın, özellikle çeyiz
   alişverişine çıkın :)

○ ve en önemlisi müstakbel Nişanlanınızla
  bol bol sohbet edin, güzel şeylerden
  bahsedin.

Bunları yapmak bana iyi geldi. Umarım tüm gelin adaylarına da faydalı olur :)
Unutmayın bu anları ömrünüz de nasipse sadece birkere yaşıcaksınız, olabildiğince keyifini çıkarın...