Sonntag, 28. August 2016

Çeyiz listesi

Başka ne eksiğim var?... Tüm çeyizim tamam mı?... Başka ne almalıyım?...
Ah çeyiz hazırlığında olan her kizin kafasını kurcalayan sorular. Daha önceden çeyiz listesi gördüm internet de ama bana hitap etmiyordu, çok fazla detay içeriyordu. Dolasıyla bir evde olmazsa olmazlarını not ettim ve ortaya işimize yarayacak bir liste çıktı. Tabii unuttuklarım olabilir veya bilerek yazmamışta olabilirim. Siz listenizi kendinize göre şekilendirirsiniz zaten. 
Gelelim çeyiz listesine...

MUTFAK
-Küçük mutfak aletleri: Tost makinesi, blender, kettle, mikser, kahve makinesi, rondo. 
-Mutfak tartısı
- 12 kişilik misafirlik yemek takımı
- 12 kişilik misafirlik çatal- bıcak-kaşık takımı
-12  kişilik misafirlik su bardaği, kadeh ve karaf
- Misafirlik kahvaltı seti
- 6 kişilik veya 12 kişilik gûndelik tabak
- 6 veya 12  kişilik gûndelik çatal-biçak-kaşık takımı
- 12 kişilik gündelik su bardağı
- gündelik kahvaltı seti
- tencere seti
- düdüklü tencere
- Tava
- Elekterikli veya elekteriksiz cezve
- çaydanlık
- 12 kişilik misafirlik çay seti (çay bardağı, tabağı, kaşıkları, tepsisi, şekerliģi)
- 6 kişilik gündelik çay bardakları ve tabakları
- kahve fincanları 12 kişilik
- 12 kişilik kahve sunumu için minik su bardakları
- Baharatlıklar 
- Bıçak seti
- 12 kişilik meyve bıçağı
- kepçe takımı
- yumurta fırçası, maşa, pasta küregi, merdane, kurabiye kalibi, kek kalıbı, pizza bıçağı
- Nihale
-  Kesme tahtası
- Ekmeklik
- Buz kalıbı
- Saklama kapları
- tepsi
- fırın tepsisi
- kap
- tuzluk
- sirkelik
- yağdanlįk
-peçetelik
- bardak ve tabak altlıģı
- mutfak önlüğü ve eldivenleri
- mutfak havlusu
- bulaşık bezi
- masa örtüsü, peçete ve peçetelik
- çöp kovası

YATAK ODASI
- çift kişilik yorgan
- iki- üç yastık
- çift kişilik bataniye
-  tek kişilik bataniye
- 2-3 tane çift kişilik nevresim takımı
- çift kişilik pike
- tek kişilik pike
- yatak örtüsü
-kiyafet askısı

BANYO
- banyo seti (sabunluk, sıvı sabunluk, tuvalet fírçası, banyo çöp kovası)
- havlular
-ayak havlusu
- bornoz takımı
- kirli sepeti
- tuvalet halısı

DİĞER
- elekterik süpürgesi
- çamasırlık
- çamasır sepeti
- mandal
- toz bezleri
- temizlik kovası ve paspas
- kapı önü paspası
- ütü
- ütü masası
- vazo
- iğne iplik ve dikiş kutusu
- vazo
- isteğe bağlı dekorasiyon ürünleri ( çerçeve, şamdanlar, runner veya örtü, sunum için ayaklı pasta tabağı, bambu ürûnler, servislikler vs.)

Fazla detaya inmeden, sadece olması gerekenleri listemize yazdık. Muhtemmelen alışverişimizi yaparken, detaylar daha cazip gelicektir ve asıl almamız gerekenler yerine sunumluk malzemeler almayı tercih edeceğiz.😊 
Dolasıyla kızlar biz kendimizi alişverişe kaptırırken, yanımızda bizi durdurcak birileri olması, cüzdanlarımız açısından çok iyi olucaktır 😊😊

Dienstag, 23. August 2016

Evlilik yolunda tasarruf etmenin yolları

Evlilik hazırlığında olanlar çeyiz alışverişi, mobilya, düğün dernek, balayı derken epey bir bütçeyi zorluyorlar. Hatırlıyorum da bir sene önce ne kadar da hafife almıştım bu işleri, "Nişanlık için bütçe 500 tl olsun, senin takım elbisen 400 tl olsa, mekanı da en fazla bin tl ye hallederiz, bohça ikimizin toplam 600 tl tutar, hatıralıklar-nişantepsisi-süsler hepsi 300 tl tutar en fazla", derken herşey planladığımızdan iki hatta bazileri için üç katı fazla ücret ödedik. Yani evdeki hesap çarşıya uymadi. 
Dolasıyla nişanda ki gibi ayırdığımız bütçeyi açmamak adına tasarruf etmenin yollarını araştırdım ve sizinle de paylaşmak istedim.

Zamana yayın
Çeyizi birden değil zamana yayarak hazırlayın ve kesinikle indirimlerden faydalanın. Zamana yaydığınız da aldıklarınız göze batmaz, bütçenizi zorlamaz ve indirimlerden faydalanırsınız.

Erken rezervasyon
Balayı rezervasyonunu erken yaptığınız da %40lara varan indirimlerden faydalanabilirsiniz. Bazi fotoğrafcılar da erken rezervasyon yapıldığında %50 ye varan indirim uyguluyorlar. 

Gelinlik-damatlık
Örneğin yazın evlencekseniz, mart gibi gelinliğinizi damatlığınızı alın. Zira yazın zaten yoğun olan modaevleri size yeterince ilgi göstermeyebilirler. Ayrıca düğün sezonu açılmasıyla birlikte fiyatları yükseltiyorlar, oysa ekim-mart ayları arası öyle mi? Değil tabii ki.  Modaevleri sezonda ki kadar iş yapamıyorlar ve müşteriyi ellerinden kaçırmamak adına ellerinden geleni yapıyorlar. Daha bir ilgili oluyorlar, daha çok özeniyorlar, birde daha kolay pazarlık yapılıyor. Size zaten sezondan daha uyguna bir fiyat söyliceklerdir ama pahalı diyin ve pazarlığın dibine vurun. Tabii ki mantık çercevesinde pazarlık yapın. Bu şekilde %50 ye kadar varan indirim söz konusu olabilir 

Kendiniz yapın
Yapabilceğiniz herşeyi kendiniz yapın. Çeyiziniz için supla, bardak altlıkları, kapı süsü, ahşap ve polyester boyarak yapabilceğiniz objeler, tepsiler vs. gibi şeyler yapabilirsiniz.
Nikah şekerinizi, nedime bilekliklerini, gelin çiçeği ve yaka çiçeği, kına hatıralıkları, nedime taçları, tef süslemesi yani düğünüze ve eğlencenize renk katıcak şeyleri siz yapın.
Bunları kuzen veya arkadaş çevresiyle yaptığınızda hem çok eğlenceksiniz hemde baya tasarruf ediceksiniz. Mesela nişan buketimi 17 tl ye mal ettim ve dişarda ki yapay buketlerden hiçbir farkı olmadı.

Çeyiz paketlerinden faydalanın
Beyaz eşyadan mobilya ya kadar paketler mevcut. Tek tek almaktan ziyade çok daha uyguna geliyor ama yinede pazarlık yapmayı unutmayın. 

Düğün
Yemekli veya kokteyli düğün oldukça pahalı. Düğün zaten sabaha kadar sürmüyor, eğlenceğiniz bir kaç saati de yemek yemekle harcamayın. Konuklarınız tam eğlenirken ana yemeğin geldiğini gördüklerinde, pisti terkedebilirler. Yani hem cebinize zarar yemekli düğün hemde eğlencenize. "Yemeksiz olmaz, uzaktan akrabalar gelcek" diyenler varsa, onunda çözümü var çevrenizde ev yemekleri hazırlayan bir lokanta varsa onunla anlaşın. Gelen konuklarınızı yemek fişi ile birlikte lokantaya yönlendirin, böylece evde yemek trafiği ve dağınıklık olmadan herkes karnı doymuş olcak. Diyelim ki çevrenizde öyle bir lokanta yok, onunda çaresi var ev yemekleri hazırlayan catering ajansları gibi. Geliyorlar gösterdiğiniz yere kuruyorlar standı mesela balkon veya kullanmadığınız bir oda. Firma tabaklarına kadar getiriyor, konuklarınız yedikten sonra bulaşıkları da alıp gidiyorlar. Bu şekilde çok daha uyguna gelicektir. Düğünde de mekan sahibi izin verirse kendiniz kokteyl tarzı hazırlayın mesela meyve, kurabiye, kanepe, kabuksuz çerez bu tarz atıştırmalıklar koyun masalara.  Birde düğünü pazartesi-perşembe arası yaparsanız %50 daha uyguna gelir size düğün.

Mûmkünse evlenceğinizi söylemeyin
Özellikle barkod ile çalışmayan mağazalarda "çeyizim için" , "evleniyoruz da biz onun için koltuk takımı bakmaya geldik"  felan demeyin. Ha çeyiz paketi varsa ve cazip bir paket ise o ayrı, o zaman direk söyleyin. Ama onun dışında söylemeyin, yanınızda büyükler varsa onlar kendilerine alıyormuş gibi yapabilirler. Nişan elbisemimi kuzenimin düğünü için dedim ki gerçekten onun düğününde de giymeyi planlıyordum, kuaföre de kuzenimin düğünü dedim 35 tl ye hallettik. Nişanlancağımı anlayanlar ciddi anlamda fiyatı yükselti.

Lükse kaçmayın
Şık ve kaliteli olmasına önem verin, heveslerinizi yapın ama abartmayın. Düğünden sonra zorluk çekmeye başlayınca pişman olabilirsiniz. Bütçenize göre hareket edin. Ön araştırma ve doğru zamanlama da alışveriş yaparak, herşeyin en gûzelini en uygununa alabilirsiniz. 

Samstag, 20. August 2016

Nişan deneyimleri

İnsan deneyim yaşamadan bir takım şeyleri bilemiyor, maalesef. Bende Nişan deneyimlerimi sizinle paylaşcağım ki, belki o gün gelip çatığında işinize yarar😊

Mutlaka yapın...
Öncelikle mutlaka yapmanız gerekenlerle başlayalım.

🎀Bol bol ön araştırma yapın. Ben interneti kullandım bunun için. Mesela ilk defa aynalı nişan tepsisi gördüğümde bayılmıştım, sonra araştırdıkca birsürü sayfanın bunu yaptığını gördüm ve ilk gördüğüm nişan tepsisini beğenmemeye başladım. "İşte bu" diyene kadar baktım, bulunca da aylar öncesinden sipariş verdim. Ön araştırma sayesinde en son trendleri de gözden kaçırmamış oluyorsunuz. 

🎀Mümkünse kısa bir süre de değil, zamana yayarak alışverişinizi yapın. Ben alışverişimi bir isteme olmadan aylar öncesinden yaptım birde isteme ile nişan arasında ki bir haftada yaptım. Sonuç şu ki aylar öncesinden yavaş yavaş aldığım şeyler çok içime sindi ve fiyat olarakta en güzellerini en uyguna aldım. Bir hafta içinde aldıklarım "işte bu" dediğim değil de,  "güzel, fena değil" dediklerimdi. Çünkü vakit kısıtlı olunca bulamıcağım diye endişeleniyorsun ama zamana yayınca "daha aylar var" diyip rahat rahat araştırıp, eninde sonunda istediğini buluyorsun.

🎀Mutlaka gün boyu fotoğrafcı yanınızda olsun. Zira sözüm de eş dost tarafından çekilen fotoğraflar ellime ulaşmadı. Bana kendi kameramdan bir kaç poz hatıra kaldı. Nişanımda da böyle olcak diye endişelendim ve tüm gün için bir fotoğrafcı tuttuk. Fotoğrafcı, arkadaşımızın arkadaşı olduğundan oldukça uyguna çekti. Dış çekim de yapıldı bin kusur fotoğrafımız da oldu, albümü de en uygun yapana yaptırdık. Bizim şansımız tanıdık olmasıydı, yoksa gerçekten fotoğrafcılar yűksek ücret talep ediyorlar. Eğer sizin tanıdık profesonel fotoğrafcınız yoksa, çevrenizde ki amatör fotoğrafçıdan çekmesi için rica edin. En azından profesonel bir kamerayla tüm gün en ince detaylarınıza kadar fotoğraflanmış olursunuz.

🎀İnternet üzerinden alişveriş yapmaya çekinmeyin. Ben balonlarımı, gül yapraklarını, çikolata kutularımı çin den aldım. Fiyatları çok daha uygun oluyor. Kaliteleri de gayet iyidi.


Sakın yapmayın...
Sıra geldi 'sakın yapmayınlara'.

❣Kuaförűnüze körü körüne güvenmeyin. Devamlı gittiğim bir kuaför yoktu, istediğim saç modeli de salaş doğal bir modeldi. Çoğu kuaföre ne kadar doğal istiyorum dersen de, mutlaka kendi bildiklerini okuyorlar. Açıkcası çekindim arkadaşlara sordum. Maalesef onların da memnun kaldıkları kuaför yoktu, nişanlımın arkadaşı tavsiyede bulundu ve gittim randevu aldım. Tabii ki nişan başı demedim fiyatı abartmasınlar diye. Sorup soruşturmadan gittik kuaföre daha ordayken bizim bukleler söndü, birde sözde gelinlere kullandıkları spreyden sıktılar hiç bozulmaz bununla dediler ama daha ordayken bozulup tekrar yapıldı. Makyajımı kendim yaptım birtek takma kirpik takmalarını rica ettim, ki onuda yanımda kendim getirdim. Makyözcü de iyi çıkmadı ve kirpiklerimi kirpik diplerimden değil göz kapağımdan taktı. Gözlerimi kapatıkça, iğrenc bir görüntü vardı birde kirpik boyu da kısaldı göz kapağımdan takınca. Tekrar çıkartım kendim taktım. Makyözcü sürekli bizlere laf sokmakla meşguldü. Yaptığı hiçbirşeyi beğenmedik diye. Meğer asıl makyözcü o değilmiş fotoğrafçımızdan öğrendim "o bilmez ki birşey. Yanında bir abla var o çok iyi" dedi. Ama bizde o yoktu. Eve gidip üstümüzü değiştirip arabaya binene kadar hepimizin saçları bozuldu. Tekrar kendimiz yaptık. Sonrasında çok pişmanlık yaşadım. Caddede nereysede 15-20 tane kuaför vardı, en çok gözüme kestirdiğim kuaförlere gidip maşa yaptırcaktım. Hangi kuaförün yaptığı maşa en uzun dayandıysa ona yaptırcaktım. Siz siz olun nişan olcam felan demeden önceden bir maşa bir örgü felan yaptırın, ona göre kuaförünüzü seçin.

❣kimseyi dinlemeyin. En olmıcak insanlar bile karışıyorlar. Sizi çıldırtcak duruma sokuyorlar. Sakın taviz vermeyin gerekirse çok net bir şekilde tavrınızı ortaya koyun. Benim üstüme çok gelindi kendimi çok yalnız hissettim. Herkesle başa çıkıcam diye sinirlerim bozuldu. Biri "niye oynamaklı olmıcak benim torun çok seviyor oynamayı" diyor, "beni, senin torunun ilgilendirmiyor" dedim. Diğeri "benim küçük torun da gelsin oynar orda" dedi, bende "annesini, babasını çağırmıyoruz çocuğun işi ne, cocuk doğumgünü kutlaması mı bu?" dedim. Daha neler neler. Ama en çok oynamaklı nişan değil diye tepki aldık. En sonunda sitem ettim tavrımı net ortaya koydum "siz dilediğiniz gibi nişan yapmışınız, birakın da bizde dilediğimiz gibi yapalım. Kimsenin fikirleri bizi ilgilendirmiyor, biz kendi hayalimizde ki nişanı yapmak istiyoruz" dedim. Keşke daha önce deseydim bu şekilde kurtuldum karışmalarından. Nişanlım bu konuda daha sakindi onada aynı şeyler söylendiğinde net tavir sergileyemiyordu, biraz kızınca ve bu tavrı yüzünden kendimi yalnız hissetiğimi söyleyince oda karışanlara "biz böyle istiyoruz" dedi. Böylece kendi isteğimize göre detayları kimseye danışmadan halletik. Nişandan önce o kadar laf söyleyip beni strese sokan insanlar, nişan günü ne kadar beğendiklerini anlata anlata bitiremediler. Yemek menüsünden masa oturma dûzenine kadar karıştılar, ki çekirdek ailelerimiz bu kadar karışmadı hatta hiç karışmadı. Sonra ne oldu " ayy kare oturma düzeni süper olmuş, herkes hem bir masa da hemde herkes birbirini görüyor" dediler ee hani sen masalar ayrı ayrı yuvarlak olmalı diyordun. "Yemek menûsû çok iyi olmuş çok lezzetli" dediler, nişandan önce niye tavuk izgara niye et değil diyordun. Boşu boşuna gerdiler. Ama tavsiyem şu ki takmayın net cevaplar verin "biz öyle istiyoruz", "keyfimiz öyle istiyor", "bizim zevkimiz", "bizim hayalimiz" gibi şeyler söylerseniz cevap veremiyorlar😄 ve kesinikle karıştırmayın sadece güvendiğiniz kişilerden fikir alîn.

❣epey bir bütçe ayırın. Biz herşeyi çok kolay düşündük, asıl para düğüne gidicek diye nişanı önemsemedik. Ama nişan içinde bütçe ayırmak şartmış. Su gibi para gidiyor herşeye. 

❣sakinleştirci birşeyler yapın. Normalde de çok heyecanlı bir tipim ve heyecanlanınca mideme vuruyor. Yüzüklerin takılmasına yakın çok kötü oldum kendimi dişarıya attım, öğürmeye başladım. Birde fotoğrafcımız bizi uyarmıştı "sakinleştirci felan aldınız mi? Almadıysanız bir duble birşeyler için" dedi. "İçki içmiyoruz", dedim "aman heyecan yok ki zaten bende, sakinleştirinceye de gerek yok" dedim. Ama meğersem varmış. Yûzüklere kadar o kadar rahattım ki birden noldu anlamadım.
Düğün de bu hatayı yapmak istemiyorum psikyatriye gidip sakinleştirci yazdırmayı düşünüyorum. Papatya çayı da etkili olabilir.

Bunlar benim deneyimlerim, umarım sizlere yardımcı olur😊

Freitag, 19. August 2016

Nişan telaşı part 2

Merhabalar...
Kaldığımız yerden devam edelim.

Nişan alişverişi...
Adet dediler attık kendimizi nişan alışverişi için kemeraltına. Laf aramızda bohçadır felan bu tarz adetler bana göre değil. Ama anneler olmaz öyle felan diyince,  "hiç olmasa valiz içine hazırlayalım, instagramda gördüm," dedim ve fotoğraflar gösterdim. İlk önce her ikisi de onayladı, daha sonra kendi aralarında konuşup "biz eski usul tepsiye hazırlacağız" dediler. Aman bana kalırsa hiç yapmayın dedim. Çarşıya giderken nasıl olcak dedim. Annem " işte senin eşyalarını onlar alcak, onların eşyalarını biz alıp eve götürces. Eş dosta gösterces. Süsleyip püsleyip eşyaları değişceğiz. Önce onlar sonra biz gidiceğiz," dedi. "Yok artık. Birincisi özel eşyalarımı vermem, kimseye de göstermem. Ikincisi makyaj malzemesi alınmıcak, elbise henüz teslim alınmadı tepsiye bir ayakkabılarımla terliklerimi mi koycaklar. Üçüncüsü bunları beş günde nasıl yapmayı planlıyorsunuz" diyince ben, her iki Anne de vazgeçti ve bana hak verdiler. Ama alışverişten vazgeçilmedi, çeyizimize konulmak üzere standart şeyler alındı. Ben her daim kullanabilceğim şeyler aradım, sade ve rahat şeyler aradım da, işte nişan alışverişi diyince en kokoş şeyleri gösteriyorlar. Neticede bir yerde buldum, havlu terlik ve her zaman giyebilceğim pijama takımı alındı. Nişanlım içinde rahat şeyler seçtik. Kosmetik, ayna seti felan istemedim. Ben daha önceden nişanlım için parfüm seti almıştım, onuda o gün verdik. Birde nişanlım için hem rugan hemdr havlu terlik alındı. Nişan alişverişini standartın dışına çıkmadan yapmamıza rağmen, çok fazla tuttu. Tezgahtara açık açıkta söyledim "satığınız ürünlerin başına 'çeyizlik' eklediğiniz için mi bu kadar pahalı satıyorsunuz" dedim, bayan da fiyatların normal olduğunu söyledi. Bana hiç normal gelmedi. Iyi ki tepsi yapma olayına kalkışmadı anneler. Ben o gün yorgunluktan bittim ve o halde elbise provasına gittim.

Alyans seçimi...
Gelelim alyans seçimine. Beğendiğimiz model annemin parmağında ki alyans modeliydi. Basit bir model ince ve sarı altın, biz onun beyazını istiyorduk. Hazır da hiçbir yerde yok. Var olanların içi boş bir süre sonra yamulur dediler zaten bizede. Bu kadar basit bir modelin bulamadığımıza inanamadım. Nişanlımın tandığı bir kuyumcuya gittik , "ince olsun ve beyaz altın olcak ama içi boş olmıcak, birde 4 gün sonra nişanımız var nasipse. Yetişir mi? Birde fiyatı ne olur?" Diye sıralarken ben, kuyumcu abi güldû. "Merak etme kardeşim cuma ellinde olur. Sen eskiden çok kullanılan bir model arıyorsun. Fiyatını da düşünme hallederiz", dedi. Ölçü alındı diğer yandan acaba nasıl olcak, fiyatı nasıl olcak diye düşünürken, sonuçtan çok memnun kaldım.
Yüzük takma merasimden önce, fotoğrafcıya poz vermek amacıyla, yarım takmıştık yüzükleri😊

Detaylar... detaylar...
İki gü kala nişan pastamızı içimize sinen bir yer bulduk apar topar sipariş verdik. Ama gitmediğimiz pastahane kalmamıştım. Hep bir vaadler, iş ciddiye binince yok çöker, yok erir. Uğraşmak istemiyoruz diyemiyorlar, bahane üretiyorlar. Nihayetinde bulduk ve sonuç tam dilediğim gibi oldu.
Sonra malzemeler almama rağmen, nişan sunum masası hazırlamaktan vazgeçmiştim. O kadar yoruldum ki, hiç birşey yapmak istemiyordum. Ta ki iki tane harika şamdan görene kadar. Fikrim değişti ve yaptım. O gün masayı ben hazırladım, mekan organizatörüyle birlikte. Erkenden gittim mekan ve masa süslemesi için. Badem ezmeli marzipanlı kurabiyeleri de bir gün öncesinden hazırlamıştım.
Masam bu şekilde son halini aldı. Ee birde kapıda çıkolata kolonya tutmayalım diye, herkesin tabağına içinde çıkolata bulunan kutulardan koyduk.
Neyse ki nişan tepsimi ve yüzük magnet nişan hatıralıklarımı önceden sipariş vermiştim.
Kuaför işini bile bir gün kala halledebildim ve maalesef hiç memnun kalmadım. Makyajımı zaten kendim yaptım. Saçım ve makyajım doğalığa en yakın şekilde olsun istedim, öyle de oldu. Ama maalesef kuaförûn yaptığı saç hemen dağıldı, bukleler yarım saat dayandı. Acil saç tokası, sprey alıp evdende saç maşasını isteyip, nişan törenin olcağı mekanda tekrar yaptık saçlarımı. Tűm konukları biz karşıladık, herkes toplansın öyle girelim demedik, çünkü hepsi en yakın akrabalarımızdı, bizbizeydìk. Fotoğrafcı da nişanlımın tanıdığıydı. İki farklı yerde dış çekimimiz oldu ve nişan törenimiz bitene kadar bizi çekmeye devam etti. 

Yarın mutlaka yapın ve katiyen yapmayın adlı başlıklı bir yazı yazmayı planlıyorum 😄 bu başlık altında nişan ile ilgili "ben yaptım, bari siz yapmayın" veya "ben yaptım çok güzel oldu, sizde yapın"  konulu bir yazı yazıcağım😊

Donnerstag, 18. August 2016

Nişan telaşı part 1

Merhabalar...
Artık nişanlıyız. Benim için oldukça yorucu ve stresliydi. Söz ile nişan arası tam bir haftaydı, vaktimiz oldukca kısıtlı olduğundan. Aslında bir yandan iyi de oldu, mesela bir takım adetleri yapmaya fırsatımız olmadı sonra nasıl olsa nişan bir hafta sonra diye yüzük takılmadı, en yakınlar bulundu istemede.  Bunun gibi şeylerden ötürü aslında iyi oldu ama diğer yandan çok yoruldum. 
Nedenleri ise...

Elbise seçimi...
Söz olmadan önce bir haftasonu nişanlımla mimar kemalettin caddesini altını üstüne getirdik. Bilmeyenler için mimar kemalettin caddesi izmirin moda merkezi olarak geçiyor. Özel dikim için vakimiz ve bütçemiz yoktu. Israrla uçuş uçus romantik pudra pembesi elbise aradım. İlk mağazada hemen buldum göğüs altına kadar işlemeli sonra şifon etekli uçus uçus elbise, nasıl sevindim.
Ama hemen almak içimden gelmedi birazdaha gezelim dedim. İkinci mağazada da aynı elbise ama bu sefer taş değil inci işleme. Üçüncü, dördüncü mağaza derken hep aynı elbise. O bayıldığım elbiseyi o kadar çok görünce, ister istemez soğudum. Bu sefer mağazaları "farklı tasarımlı, romantik pudra rengin de bir elbise arıyorum", diye gezdim. Moda evleri "gel otur tasarlayalım" dedi, tabii fiyatları duyunca kaçtım😊, mağazalar ise yine aynı elbiselerì gösterdiler. O kadar umutsuz ve mutsuzdum ki , enerjim düştü, moralim bozuldum bu kadar zor olamaz ya diyordum. Nerde o internet de gördüğüm elbiseler diyordum. Özel tasarlatcak vaktim de yok. Seri üretimden bir elbise olsun da istemiyordum. Çünkü su yeşili straplez kabarık bir nişanlık nerde görsem aklıma dört arkadaşım birden geliyor, bendede aynı durum olsun istemiyordum. Benim elbisemi gördüklerinde "değişik bir elbise" desinler istiyordum "aynı elbiseyi bilmem kim de giydi" desinler isemiyordum. Birde bir zamanlar moda tasarımcılığına çok ilgiliydim ve hep farklı tasarımlar giymeyi tercih ettim. Dolasıyla çevremin de benden beklentisi de büyüktü nasıl bir tasarım giyceksin diye hep soruyorlardı. Benim aklımda da bir elbise vardı aslında içi mini bir elbise üstüne derin yırtmaçlı bir şifon etek, derin yırtmaç altından mini elbisem gözükcek, ben yürüdükce eteğim uçus uçus havalancaktı. Neyse sonra bir modaevine daha girdik düşük enerjiyle bakarken ben elbiselere birkaç model ayırdım, modaevinin sahibi bayan "onları bırak gel bu sana hoş olur" dedi, bir baktım içi mini elbise üstü tül. Tamam, benim aklimda ki elbisenin aynısı değildi ama en azından farklıydı. Hiçbir mağazada görmedim onlar da zaten her elbiseden sadece birtane tasarlıyorlarmış. Giydikten sonra işte bu dedim.  Fiyatını öğrendik pazarlıkta yaptık ama almamak için direndim ve çıktım modaevinden. Oldukça yüksek bir fiyatı vardı. Dediğim gibi bütçemiz de yoktu. Ben 800 tl lik elbiseleri bile denemedim fiyatı yüksek diye, gereksiz aile arasında olcak nasıl olsa birkere giycem diye. Eve döndük ama benim aklım elbisede nişanlımında aklı kaldı " alalım, o gün özel gün, özel bir elbise giymeni istiyorum" dedi.
O günden sonra denediğim hiçbir elbiseyi beğenmedi ve biz gittik o modaevine elbiseyi almaya. Tadilat yapıldı, teslim aldık ve jetonum düştü :)
"İyi de bu elbise bakır, pudra değil ki. Etekleri de uçuşmuyor.  Bahçe konseptine uygun değil. Ben herşeyi pembe aldım", diye nişanlımın başının etini yedim. Ama nişan günü elbiseme yine tekrar aşık oldum ve şimdi ise iyi ki o elbise olmuş diyorum :) yani ne bilim stresten galiba nişan zamanı hir memnuniyetsizlik vardı bende. Nişandan sonra hemencik özüme döndüm.

Mekan seçimi...
Yazın ortasında 60 kişilik bir mekan da bulmak çok zordu. Yemekli bir nişan istiyorduk, kır ortamı olsun sonra ağaçlarda fenerler olsun, arkada fon müziği, dar uzun bir masa herkes o masa etrafında otursun. Bazileri 60 kişi az dedi haftaiçi anca olur dediler. Bazileri yemek fiyatlarını uçuk rakam söylediler. Bazileri "müziksiz olur mu yavv,oynayın nolcak" diye fikirimizi değiştirmeye çalışan oldu. Nihayetinde bir yer bulduk. Sevimli bir bahçe ne söylediysek olur dedi. Yemek fiyatı da kişi başı 30 tl diyince çok içimize sindi 😄 Bir kaç gün sonra babamı götürdük. Burayı istiyoruz dedik. Babam bu ne be diyip beğenmedi. Adam bize onu yaparız bunu yaparız derken birden kağıt masa örtüsü, plastik sandalye  gösterdi. Sandalye giydirmeye ayrı ücret istedi, organizasiyoncu tutmanız lazım bende süsleme yok dedi. Birden soğuduk. Eve dönerken sahilde güzel bir restoranın önünden geçtik. Buraya da bir soralım dedik. Deniz manzaralı güzel bir yerdi, nişan, nikah ve düğün yemekleri için ayrı bir bölümü var. Oldukça gösterişli ve şık hazırlanmış. Büyük bir avize, dore sandalyeler, lez dantel masa örtüleri ayrıca deniz manzaralı ve diğer müşterilerden ayrı bir bölüm. Fiyat listesi orta dan pahalıya doğru gidiyordu. Bir baktım tutmuşuz 17.07. tarihi için.  Nişanlım perdeleri gösterdi, bakir renginde elbisemle aynı renk.  " sen üzülüyordun konsepte uygun değil diye, bak nasıl uyumlu oldun" dedi. İnanamadım. Nasip işte, ben bahçe ortamı pembe elbise hayal ederken, nezih bir restoran ortamı ve ağır bakır elbisem olmuştu. Planlasam mekanla bu kadar uyumlu elbise seçemezdim. Tuttukdan sonra yine tavır yaptım. Bir nişan için bu kadar para vermiş babam, ben ise kır değil diye söyleniyordum. Ama tabii o gün iyi ki burası oldu dedim halada diyorum. Çünkü oldukça profesonellerdi, her detayı ben söyledim onlar yaptılar hatta nişan sunum masasını bile birlikte hazırladık. Yemekler lezzetliydi. Fon müzikleri güzeldi, garsonların ilgisi servisi iyidi. Masa düzeni tam istediğim gibiydi kare masa düzeni ve 60 kişi hepimiz bir masada oturuyorduk. Herkes birbirini rahatlıkla görüyordu.
360 derece çekilmiş bir kare. 

Telaşım bu kadarıyla sınırlı değildi. Devamı yarın...